|
 |
|
Menü |
|
|
|
|
|
 |
|
Gülmek mi istiyorsun? |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ressam
Bu fıkra 121 kere okundu
|
İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen
-"çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım" dedi.
10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden Öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu;
-Sen mi yaptın oğlum bu resmi?
-Evet öğretmenim.
-Peki bir de at resmi yap bakayım.
Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran öğretmen:
-Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım, dedi.
Son dersten sonra Ahmet`le beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu. öğretmen konuşmaya başladı;
-Geçmiş olsun efendim.
-Teşekkürler.
-Ben oğlunuzun...
-Allah kahretsin oğlumu.
-Aman böyle söylemeyin, yaptığı resimler...
-onun yaptığı resimler yerin dibine batsın.
-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun...
-Yeteneğine başlatmayın şimdi.
-Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza?
-Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmiş.... 
|
Yaş
Bu fıkra 84 kere okundu
|
Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar:
- Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batımızda ege denizi varsa BEN KAÇ YAŞIMDA OLURUM..?
Arka sıralardan bir parmak kalkar:
- Kırkdört öğretmenim..
Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır:
- Doğru..Ama nasıl bildin.?..
- Gayet kolay öğretmenim..Benim yarı manyak bir ağabeyim var;tam
yirmiiki yaşında..onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor.... |
Camı Açmam Hocam
Bu fıkra 133 kere okundu
|
Öğretmen derste Ahmet`e sorar;
-Çocuğum hava çok sıcak naparsın ?
-Camı açarım hocam..
-otur len sıfır !
Mehmet`e sorar..
-Camı açarım hocam napayım ?
-otur sana da sıfır !
P.ç Ali`ye sorar..
-Sizden izin alıp ceketimi çıkarırım hocam..
-daha sıcak oğlum daha sıcak !
-gravatımı gevşetirim hocam..
-Oğlum Ali yanıyorsun yanıyorsun çok sıcak !
-Gömleğimi çıkarırım hocam..
-Yaw yanıyor ortalık sıcaktan duramıyorsun..
-Hmm..Pantolonumu çıkarırım hocam..
-Yaw Ali evladım, öyle bir sıcakki cehennem azabı gibi.. nefes alamıyorsun.. naparsın oğlum !
Ali dayanamaz..
-Tek ayak üstünde 2 saat beklerim, iki saat fırçanızı yerim, dayağınızı bile yerim, yine de o camı açmam hocam !! |
Tercüme
Bu fıkra 49 kere okundu
|
İngilizce dersinde öğretmeni çocuğa sordu :
- Oğlum, sana Türkçe bir cümle vereceğim, sen bunu İngilizceye çevireceksin...
Çevireceğin cümle,
"Çocuk, koştu koştu, denize düştü, boğuldu..."
Ögrenci yanıt verdi :
- The boy tıkıdık, tıkıdık, culup, glu, glu... |
Cesaret
Bu fıkra 42 kere okundu
|
Ögretmen öğrencilere soru:
-Cesaret neye denir?
Birisi parmak kaldırıp yanıtladı:
-Bir şeyi bilmediği halde, biliyormuş gibi yapıp, parmak kaldırmaya denir... |
Karne
Bu fıkra 51 kere okundu
|
Karne günüydü.Küçük oğlan okuldan döndü.
Annesi "Karnen nerede?" diye sordu.
Çocuk güldü :
-Arkadaşıma ödünç verdim. Babasını korkutacak... |
Terbiyesizlik
Bu fıkra 52 kere okundu
|
Bayan profesör, solunum olayini sormak amaciyla, sigarasindan bir nefes çekip
ögrencisinin yüzüne üfledi :
- Söyle bakalim, bu nedir?
- Terbiyesizliktir efendim... |
Yalan Makinesi
Bu fıkra 42 kere okundu
|
Adamın birinin kızı babasına hep yalan söylüyormuş.Adam sinirlenmiş bi yalan makinesi almış bu makine biri yalan söyleyince dıttt.. diye ötüyormuş.Adamın kızı bi gün okuldan gelmiş.Adam sormuş:
"Kaç aldın kızım yazılıdan?"
Kızı:
"5" demiş...
Makine dıttt ötmüş, daha sonra "4" demiş, "3" demiş, "2" demiş hepsinde ötmüş...
Adam sinirlenmiş demiş ki:
"KIZIM YİNE Mİ 1 ALDIN BEN SENİN YAŞINDAYKEN HEP 5 ALIRDIM" demiş...
Makine "GÜüüüMMMMMM" patlamışşş... |
Hayal Kırıklığı
Bu fıkra 40 kere okundu
|
İngiltere`nin saygın kiz kolejlerinden birinde biyoloji öğretmeni öğrencilerden Miss Perkins`a:
-"Soyle bakalim, insan vucudunda uyarıldığında normal büyüklüğünün altı katına ulaşan organ hangisidir?"
Ögrenci yüzü kızararak:
-"Bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak"
demiş.Öğretmen başka bir öğrenciye dönmüş ve:
-"Sen söyle Miss Sarah"
demiş.Sarah:
-"Loş ışıkta gözbebeği"
yanıtını vermiş.Ögretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins`a dönmüş ve:
-"Sana üç sey soyleyeceğim"
demiş:
1
-Dersine hiç çalışmamışsın, bundan ailenin haberi olacak..
2
-Aklın fikrin sürekli kötü şeylerde.
3
-İlerde çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaksın... |
2*3
Bu fıkra 44 kere okundu
|
Küçük Murat okuldan eve gelir ve üzgün bir şekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der.
Babası hemen sorar, "Nasıl becerdin peki bunu?"
Murat anlatmaya baŞlar, "Öğretmen 3x2 kaç eder? diye sordu, ben de 6
dedim".
Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der.
Ali anlatmaya devam eder, "Sonra da "2x3 kaç eder?" diye sordu". Babası alaycı bir tavırla bakarak, "Has s.kt.r, ne farkı var ki ?" der.
Ali de kafasıyla onaylayarak,
"Ben de öğretmene aynı senin dediğini söyledim işte"... |
Tanısana Hadi!
Bu fıkra 40 kere okundu
|
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acaip çalışmış, notlar, kopyalıklar havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.
Hoca;
- "Bu mikroskop lam`larında bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"
Tabii hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hocanın dediği dedik. Ögrenciler mikroskoplarına geçmiş ama tanıyamıyorlar... En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş;
- "Kimsin sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış.
- "Tanısana hadi tanısana kim oldugumu..." |
Tedim
Bu fıkra 40 kere okundu
|
Okulun ilk günü.Öğretmen çocukları okula ısındırmak amacıyla küçük bir şiir öğretiyor. Sırayla öğrenciler tahtaya kalkıp şiiri okuyorlar. Sıra Alican`a geliyor. Alican da "K" özürlü. Başlıyor okumaya:
"Tedim,tedim,güzel tedim..." Öğretmen hemen müdahale ediyor.
"Oğlum Alican,senin bu konuşma kusurunu düzeltelim.Şimdi beni dikkatli dinle ve ağız hareketlerime dikkat et." diyor ve şiiri bir defa okuyor.Alican bir daha başlıyor okumaya:
"Tedim,tedim,güzel tedim..." Öğretmen sabırlı bir şekilde bir daha düzgün olarak şiiri okuyor. Ama Alican inatla "Tedim" demeye devam ediyor. En sonunda öğretmenin de sabrı taşıyor ve Alican`ı bir güzel dövüyor:
"Şimdi adam gibi oku bakalım ulan!" diyerek Alican`ı tekrar tahtaya kaldırıyor. Alican bir taraftan ağlıyor,bir taraftan da okuyor:
"Tedim,tedim,güzel tedim,...ağdına sıcdımın tedisi!" |
Alınacak Ders
Bu fıkra 48 kere okundu
|
Amerika`da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye yaratmalarını, ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:
- Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı.
Öğretmen:
- Güzeel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?
- Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.
- Aferin çok güzel. Lily sıra sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama sadece 8`inden civciv çıktı.
- Eveeet. Peki burdan alınacak ders nedir?
- Yumurtadan çıkmamış tavukları sayma.
- Aferin bu da çok güzel. Billy, sıra sende...
Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Amcam Ted Vietnam Savaşı`na katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makinalı tüfek, bir kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı içip bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız bitirmiş.
- Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?
- İçtikden sonra Ted Amcama bulaşmayın...
|
Hangi okulda
Bu fıkra 63 kere okundu
|
Ahmet okuldan eve cok mutlu bir halde gelir. Annesi bu mutlulugunun belli
bir nedeni olup olmadigini ögrenmek ister ve;
- Okulda neler yaptiniz anlat bakalim, acaip neseli görünüyorsun...
- Patlayici madde imal ettik.
- Peki yarin ne yapacaksiniz okulda?
- Hangi okulda?..
|
Ceza
Bu fıkra 42 kere okundu
|
Ögrenci sinifa yeni gelmisti. Ikinci gün ögretmenine sordu,
- Ögretmenim, insana yapmadigi bir sey için ceza verir misiniz?
- Olur mu evladim, insan yapmadigi sey için cezal__irilir mi, niye sordun bunu?
- Efendim dün verdiginiz ev ödevini yapmamistim da ceza verirsiniz saniyordum!.. |
Abdurrezzak...
Bu fıkra 42 kere okundu
|
Ögretmen iki ögrencisine kızar ve elliser kez adlarini yazmalarini söyler.
Ögrencilerden biri bu karara itiraz eder,
-Ögretmenim, bu çok büyük bir haksizlik degil mi?
-Neden haksizlik olsun ki?
-E onun adi Ali, benim ki ise Abdurrezzak boğazlı kazak |
O Zaman Ben De Öğretmen Olurum
Bu fıkra 72 kere okundu
|
Bir öğretmenin sınıfında hiç sevmediği bir çocuk varmış ve hep ona laf sokmak istiyormuş.
Öğretmen:
- Ismet büyüyünce ne olmak istiyorsun?
Ismet:
- Manken olmak istiyorum öğretmenim.
Öğretmen hemen başlamış laf sokmaya:
- Nasıl manken olacaksın bu suratla, senin gibi çirkin çocuk yok bu sınıfta, sende manken olacağım diyorsun.
İsmet altta kalır mı:
- Bende o zaman öğretmen olurum sizin gibi. |
11(on bir)
Bu fıkra 41 kere okundu
|
Bir gün öğretmen 4 işlemi daha yeni öğrenmeye başlayan öğrencilerine sormuş:
"Çocuklar iki iki daha kaç yapar parmak hesabı yapmadan cevap verin bakalım." demiş. Ali kurnazlık yapıp parmaklarıyla hesaplamış ve hemen "Dört eder öğretmenim." demiş. Buna pek inanamayan öğretmeni Ali`yi tahtaya çıkarmış ve "Ellerini ark__a birleştir peki şimdi söyle bakalım üç üç daha kaç yapar?" demiş. Ali çaktırmadan yine parmaklarını kullanıp altı yapar öğretmenim demiş. Öğretmen yine ikna olmamış. "Ellerini cebine sok ve söyle bakıyım beş beş daha kaç yapar?" diye sormuş. Ali birkaç saniye tavana bakarak göz gezdirip cevap vermiş: "onbir yapar öğretmenim!"
|
düşünme biçimi
Bu fıkra 36 kere okundu
|
matematik öğretmeni ilkolkul çocuklarına sormuş:
- ağaçta beş kuş var.birini vurdum kaç kaldı?
ahmet hemen:
-hiç kalmaz. çünkü sesten hepsi uçar demiş.
öğretmeni bunun üzerine:
- olmaz öyle şey, diye cevap vermiş.
burası matematik dersi 5 taneden biri vurulursa 4 tane kalır ama düşünüş biçimini beğendim.
ahmet fena halde hırslanmış:
- bende birşey sorabilirmiyim öğretmenim demiş.
öğretmende sor bakalım demiş.
ahmet:
-3 kadın dondurma yiyor, biri ısırarak, biri yalayarak, biri emerek yiyor.bunlardan hangisi evli?
öğretmen kızarıp bozarmış.sonunda:
- bilemem demiş.
-emen mi?
ahmet cevabı yapıştırmış:
-yoo, parmağında alyansı olan. ama düşünüş biçiminizi beğenmedim...
|
Selam
Bu fıkra 38 kere okundu
|
Ali Mısır`da okuyan bir öğrenci. Sınavlar bitmiş ve yaz tatiline girecekler.. Babası Ali`ye telefon eder ve sınavların nasıl geçtiğini sorar. Ali de bilmediği halde
- "çok iyi geçti"
der ve bunu üzerine babası onu İstanbul`a işlerinde yardım etmesi için çağırır. Ali gidecektir İstanbul`a ve arkadaşına son olarak şöyle der;
- "Ahmet sen notlarımı öğrenirsin ve beni ararsın. Eğer telefona babam çıkarsa Muhammed`in Ali`ye selamı var dersin; ben anlarım bir tane zayıfım olduğunu."
Ahmet notları öğrenir ve arar. Telefona babası çıkar ve Ahmet şöyle der:
- "Amcacım Ali`ye söyle ona bütün Ümmed
-i Muhammed`in selamı var... |
Pazarlık
Bu fıkra 43 kere okundu
|
Küçük Kayseriliye hocası sormuş :
- Altı kere altı?
- Otuz dokuz.
- Otur, sıfır.
Arkadaşı sorar :
- Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?
- Pazarlık edecektim, anlamadı... |
İkinci soru
Bu fıkra 33 kere okundu
|
Öğretmen,Öğrencilere:
-Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru
sorulmayacak. Simdi söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
-9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!
-Nereden öğrendin bunu?
-Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı.
|
Mucize
Bu fıkra 34 kere okundu
|
Öğretmen çocukların "mucize" kelimesini bulmalarını istiyormuş.
- İnsan yirminci kattan düşüp ölmezse buna ne denur?
- Tesadüf, demiş öğrenci Temel
Öğretmen soruyu yinelemiş.
- Peki, insan yirminci kattan ikinci kez düşer yine ölmezse ne denir?
- Şans.
- Peki üçüncü kez olsa?
- Alışkanlık...
|
Bak Şu Kayseriliye
Oğlu kayseriliden para istiyor:
"Baba 500 bin lira verirmisin"
Kayserili baba :
"400bin mi dedin?...... naapçan lan 300 bini ......200 bin neyine yetmiyor..... al sana 100 bin yeter..."
ve çıkarıp kasadan bi 50 binlik verir....
Oğlu:
"eheh.. baba bana zaten 50 bin lazımdı..."
"Bak sen kerataya... demek sahte para vermesem kazıklayacaktın beni..."
Doktor
Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür.Bebeğe bakan doktor :
-Bu çocuk iyi gıda almıyor, der ve kadana dönerek:
-Lütfen soyununuz, diye rica eder.
Soyunan kadının, göğüslerini iyice kontrol ettikten sonra doktor :
-Düşündüğüm gibi hanımefendi der, sizin hiç sütünüz yok.
Kadın :
-Tabi olmaz doktor bey, der.Ben çocuğun teyzesiyim.
Mafya Babası
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikci buldu. Seçtiği adam sağır ve
dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikci yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu... Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. tercüman işaretle sordu:
- Para nerde?
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
- Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum.
Tercüman tercüme etti:
- Neyden bahsettiğinizi anlamıyormuş.
Baba 38'lik tabancayı koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
- Simdi sor bakalım, para nerede.
Tercüman işaretle sordu:
- Para nerede?
Sağır-dilsiz kan ter içinde işaretle yanıt verdi:
- Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın
kovuğunda yüz bin dolar var.
- Ne dedi? dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
- Dedi ki, hala neyden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz
sıkarmış.
Görüyorum
Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş..
"Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım.Eve gider gitmez kocama:
'Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. İste >makine orda..' dedim.
İlk gün bir şey görmedim.İkinci gün birsek görmedim.Üçüncü gün bir
baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor."
Alman Delegesi söz almıp, arkasından..
"Ben de kararımız gereğince kocama: 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka' dedim..
Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor."
Üçüncü konuşmacı bizden feminist kardeşimiz.. "Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki: 'Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada..'dedim.
Birinci gün bir seç görmedim. İkinci gün bir sey görmedim.Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım.
Hızlı İnek
Adamın biri otomobiliyle şehirler arası yolda gidiyormuş yol kenarında bir köylünün otostop yaptığını görmüş, yanında bir inek olan köylü geçen araçlara durmaları için el ediyormuş. Durumu merak eden adam köylünün yanında durmuş;
-Hayırdır hemşerim,ne tarafa gideceksin?
-ilerdeki kasabaya kadar beyim,
-iyi ama bu inek ne olacak?
-o önemli değil beyim arka tampona bağlarız o gelir.
Bu duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya almış. İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar. Araba yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü;
-Sen yürü beyim o gelir. demiş
Bunun üzerine adam hızlanmaya başlamış. 20,30,40 bakmış inek gerçekten geliyor. Adam şaşırmış, 50, 60, 70 bakmış hala geliyor ve inekde hiçbir yorgunluk belirtisi yok. Artık şaşkınlığı iyice artmış ve sinirlenmeye de başlamış. Öyleya sonuçta bir inek ne kadar hızlı koşabilirki.
Derken adam iyice hızlanmış. Kilometre 120 yi gösteriyor. Dikiz aynasından ineğe bir
bakmış ve gülümseyerek köylüye dönüp;
-Senin inek yoruldu herhalde baksana dili dışarda.
-Ne tarafa çıkarmış dilini.
Buna dikkat etmeyen adam tekrar bakar ve sol tarafa der. Bunun üzerine köylü kendinden emin bir tavırla;
-O yorgunluktan değil, seni sollayacak da sinyal veriyor...
Hamileyim
Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:
- Hamileyim!
Adam şaşkınlık içerisinde:
- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim...
Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.
- Bakın bayım... Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz
ama başkası gelip çarpar!..
Kahvaltı
Fransiz delikanli, Paris'in bulvar kafesinde oturmus, tipik kahvaltisini yapiyor.. Kahve, kruvasan, ekmek, tereyag, recel.. Yan masaya agzinda cikleti ile tipik bir Amerikali Turist oturmus.. Sohbet baslamis..
Amerikali: O ekmegin hepsini yiyecek misin?.
Fransiz: Tabii..
Amerikali: Biz yemeyiz. Icinden biraz alir yeriz. Kalan bir ficida toplanir. Fabrikaya gider. Kruvasan yapilir. Fransa'ya satilir.
Fransiz cevap vermemis.
Amerikali: Recel de yer misiniz?.
Fransiz (Ofkeli): Tabii..
Amerikali: Biz meyveyi taze yeriz. Kabuklarini, cekirdeklerini, curumuslerini bir ficida toplar fabrikaya gonderir, recel yapar, Fransizlara satariz.
Fransiz: Peki siz kullandiginiz prezervatifleri sevistikten sonra ne
yaparsiniz?.
Amerikali: Atariz tabi..
Fransiz: Biz atmayiz. Bir ficida icindekilerle biriktirir, fabrikaya
gonderir, ciklet yapar, Amerika'ya satariz.
DOYUMSUZ
Dünyaca ünlü,zengin,yakisikli bir isadami, Istanbul'un taninan bir restoraninda 10 kisilik rezervasyon yaptirip masada kus sütünün bile eksik olmamasini ister. Restoran aksam gelecek konugu için tam tesekküllü bir masa hazirlar.
Beklenen konuk gelir fakat sadece kendisi ve omuzunda bir kus ile. Adam yavas yavas tabagindaki eti yer ve sarabindan bir yudum çektikten sonra parmagini siklatir, omzundaki kus 5 dakika içersinde masada ne var ne yok yer bitirir ve tekrar adamin omuzuna konar.
Restorandakilerin saskin bakislari arasinda adam garsonu çagirir ve masayi tekrar ayni sekilde donatmasini ister. Masa tekrar donatilir ve adam yavas yavas etini yer sarabindan bir yudum alir ve parmagini siklatir. Kus uçarak 5 dakika içinde tekrar masada ne var ne yok süpürür ve adamin omuzuna geri döner.
Restorandakiler iyice sasirmisken adam garsonu tekrar çagirarak masayi
ayni sekilde tekrar donatmasini ister.Artik dayanamayan garson sorar:
- Beyefendi afedersiniz ama bu nasil oluyor bir açiklama yaparmisiniz?
Adam gayet sakin yanitlar;
- Günün birinde ihtiyar bir adama yardim ettim, meger adam cinmis ve benden üç dilek istememi söyledi. O zamanlar fakir oldugum için ilk dilegim çok para sahibi olmakti, o günden beri kürekle para harcarim bitmez.
Ikinci dilegim çevremde çok kadin olsundu, hiç eksik olmadilar.
Son dilegim ise "biraz büyükçe ve doyumsuz bir kuşum" olsundu, yanlis anladi Pezevenk! |
|
|
|
|
|
|
 |
|
Hoşgeldiniz... |
|
|
|
|
|
|
Daha sitene birden fazla ziyaretçi göndermiş olan hiç link yok!
Senin linkin burada olsun mu? O zaman buraya kaydını yaptır: => Kayda git |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Duyurular
Sitemiz açılış hızından şikayetçi olan ziyaretçilerimize Firefox tarayıcı kurmalarını tavsiye ediyoruz. Sitemizin Firefox tarayıcı ile daha hızlı açıldığını farkedeceksiniz |
|
|
|
|
|
|
|